7. Ehl-i Beyt’te Itaatın Zarureti

Allah-u Teala’nin kullarindan istedığı her sey kullarin kendi hayir ve menfaatleri icindir. Yüce Allah noksan olan her seyden münezzeh, muhtaciyet zaafi olmayan, muhtaclarin yönelmesi gereken, yaratilis ve yaratilanlarin tek sahibidir.

Yüce Allah’in insanligin; uymasini, sevmesini, itaat etmesini istedığı bazı kimseler vardir. Ve bu emir tarafsiz, net, iyilik ve hayir üzere insanligin menfaati dünya ve ahirette ebedi savdet ve huzuru icindir.

Allah ve Resul’ünden gelen emir her ne olursa olsun, kullara düşen“ işittik ve itaat ettik.“ Demekten başka bir sey olmamalıdır. Cünkü yaratıcı, yaratıcı olma sıfatıyla yarattıklarının hayrını irad eder. Iman sahibi kul ise yaratıcının bu sıfatının bilinci ile ona sonsuz saygi ve aşk ile teslimiyet gösterir.

Ahzab 36 ..Allah ve Resulü, bir işe hükmetti mi erkek ve kadın, hiç bir inanan o işte istediğini yapmakta tercih sahibi değildir. Kim Allah’a ve Resulü’ne isyan ederse apacık bir sapıklığa düşmüştür…

Ve Yüce Yaratıcı insanlarin sevmesi, uyması, itaat etmesi icin bazı insanlari seçmiş ve insanlara bunlara dair „sevgi-itaat“ emri vermiştir.

Kisas 68 ..Rabbim dilediğini yaratır ve secer; secmek onlara ait bir hak değildir. Allah yücedir ve şirk kostukları şeylerden münehzzehtir!...

Insanlığın“Sevmesi ve Uymasi“gereken kimseleri Yüce Allah seçmiş ve yaratmıştır. Bu kimseler insanların hayrına calışan, insanın yaratılış gayesinin zirvesinde Allah’a en yakın kimselerdir. Bunlara Kur’an’da, Resulullah ve Imam diye isimler verilmiştir. Bunların görevleri yaşamlarında en mükemmel, kamil insanı sergileyerek Allah’in yaratma gayesindeki insanı pratikte göstermesi ve yaşantısı ile, emir-nehy-tavsiye ve imanları ile insanları doğru yola, hakka, hidayete kavuşmalarında vesileler olamaktir. Bunun tersini kendisine görev bilen şeytan ve onun görevlileri ateşe cağıran imamlar olarak Kur’an’da zikr edilmiştir.

Isra 71 ..O gün herkesi uyduklari kimselerle beraber cağıracağız…

Kendi secimi ve yaratmasıyla doğru yola götürücü kimseleri işaret ederek onlara uyulmayi ve itaat edilmesini emretmiştir.

Enbiya 73 ..Onları öyle imamlar ettik ki, emrimizle halkı doşru yola sevk ederler. Onlara hayırlı işleri, namazı, zekatı vahyettik. Onlar bize ibadet eden kişilerdir

Ve Yüce Yaratıcı yarattıklarının gercekte en önemli arzusu ve yakarışını Kur’an-i Kerim’in de şu ayetle sergilemiştir:

Fatiha 5,6,7… Bizi doğru yola hidayet et. Nimetlendirdiğin kimselerin yoluna. Gazaba uğrayanların ve sapmışların değil….

Bu bütün inananların yakarışıdır…

Peki bütün bu acıklıktan sonra, inananlar; bu doğru yolu ne kadar ve nasıl görüyor. Ve bu yolda insanların yürümesi yardımcı olacak, bu yola insanları sevk edecek, nimetlendirilmiş kimseleri tanıyorlar mı? Ne kadar ve nasıl?..

Insanlık oldu bitti bu iki yol ile karşı karşıya kalmışlardır: 1.Sapıklık yolu, 2. Hidayet yolu.

Peygamberliğin son bulma noktasından itibaren bu sürec Imam Ali ile sürmüştür ve Allah Resulünün belirtmiş olduğu gibi “On iki halifeyle “tamamlanacaktır.

Bu süreçin on iki halife süreceği ve bu sürek belirtilen on iki halife ile devam ettiğinde islam’ın aziz olacağı’na dair hadisler, Ehl-i Beyt ögretisi dışında inanmışlığını kazanan kimselerin kaynaklarında yaygın bir şekilde mevcuttur.Hatta bu on iki halifenin isimleriyle sıralanışına yine onların kaynaklarında rastlamaktayız.

Hatemiyet, Allah’dan gelen ilahi emirlerin insanlara hatasız, katkısız, sağ-salim yetişmesini sağlayarak risalet görevinin son bulmasıdır. Cünkü Yüce Yaratıcı insanlığa kıyamete kadar lazım olacak ilahi bilgileri-verileri teoride tamamlamıştır. Bu nedenle peygamberlik son bulmustur.

Ama bu ilahi bilgiler, veriler ve kaidelerin geldiğı saflıkta kıyamete dek korunması ve pratize edilmesinde emir sahibi olacak, doğru yola sevk edici, bildirici, aciklayici görevini üstlenecek Resul olmayan ama bu ilahi görevi kusursuz yerine getircek ilahi insanların olması kacınılmazdır. Ve bu kimse Allah’ın seçtiği, peygamberin belirttişi kimseler olmalıdır. Hatemiyet noktasından itibaren bizim inandığımız bu ilahi kimse Mevla Emire’l Müminin imam Ali’dir.

“Ey Ali senin bana menzilin Harun’un Musa’ya olan menzili gibidir. Ama benden sonra Peygamber yoktur! Tefsir-i Taberi, c.6, s.288, Fahri Razı, Tefsi.ru’l Kebir, c.12, s.28-30, Zemahsehri,Tefsir-i Kessaf: c.11, s.555

- Bu hadisle imam Ali’nin yerini, makamını, kimliğini ortaya koymuştur.

- Ama benden sonra Peygamber yotkur” diyerek, kendisinden sonra en üstün, yüce ve ilahi makamda Imam Ali’nin olduğunu belirtmiş. Kendisinden sonra ilahi süregin var olacagini bildirmiş. Hz.Musa’dan sonra olan gelişmelerin kendisinden sonra da olacağını kendisinden sonra da Harun’ların olacagını ama bir şartla ki onların “peygamber” olmayacaklarını belirtmiştir.

Iste biz bu “ulu’l-emr” makamına imamet diyoruz. Bu Allah’ın emri ve Resulünün belirtmesiyle var olan ilahi imamların inananlar üzerinde VELAYET’dir.

Bu VELAYET’e dahil olan, Allah’a ve Resulüne gerektiği gibi, yakın olur, dahil olmayan da bazı sapmalarla uzaklaşır. Çünkü VELAYET inananları Allah ve Resulüne götüren yoldur.

Maide 55 “Sizin veliniz; ancak Allah ve Resulü ve iman etmiş olanlar ki rüku halinde zekat verirler.”

-Bu ayetteki rüku halinde zekat veren iman etmişlerin imam Ali (as) olduğu bircok ulema tarafindan belirtilmiştir…. Tefsir-i Taberi, 1.baski, c.13, s.108, 2.baski, c.16, s.357; Suyuti, Cem’ul.Cevami, c.2, s.55, Mustedreku’l-Hakim:c.3, s.129 (Ali’nin Fazılet-leri Babi.); Kenzu’l ummal, 3.1, s.251…

Rad 7 ..Sen ancak korkutucusun ve her kavim icin hidayet eden vardır…

-Resulullah şöyle buyurdu:” Ben korkutucuyum Ali ise hidayet edendir. Ey Ali! Hidayete erenler seninle hidayet olurlar.”…. Menakibu Emir’il Müminin (ibn-i Hanbel, s161; Müsned-i Ahmed ibni Hanbel, c.2, s.161 (883. hadis); Tefsiri Taberi: c.19, s.74; Tarihi Taberi: c.2, s.319

Taha 29-32 …Ailemden birini benim icin vezir kıl kardeşim Harun’u; güc olsun bana, beni onunla kuvvetlendir ve onu işime ortak kıl….

“… Allah’im! Musa bin Imran’ın senden istediği gibi ben Muhammed Peygamberin de senden diliyorum ki, kalbime genişlik ver; dilimin bağını cöz de sözümü anlasınlar. Benim ailemden kardeşim Ali bin Ebu Talib’i bana vezir kıl ve onu benim işime ortak kıl…. Menakibu Emir’il Müminin (ibn-i Hanbel, s161; Müsned-i Ahmed ibni Hanbel, c.2, s.161 (883. hadis); Tefsiri Taberi: c.19, s.74; Tarihi Taberi: c.2, s.319

Suara 214 …Ve en yakin akrabalarini korkut…

-...Resulullah yakin akrabalarını toplayıp tebliğ ettiğinin ücüncü defasında kim benim vasim, halifem olmak ister diye sorduğunda sadece Imam Ali’nin,’’ Ben Ya ! Resulullah ‘’ demesinden sonra Resulullah şöyle buyurdu : ‘’Ali benim borcumu öder, vaatlerimi yerine getirir.’.. Harezmi’nin Menakibu Emir’il Müminin: s.95, Tezkiretu’l- Havas: s.21, Feraidu’s-Simteyn: c.1, s.79, Sevaiku’l-Muhrika: s.89, Sevahidu’t Tenzil: c.2, s.106-108

Saffat 24 …Ve durdurun onlari! Süphesiz sorulacaktir onlardan

-Ibni Abbas Resulallah’dan şöyle rivayet etmiştir:’’Bu ayetteki `olanlar`Ali bin ibni Talib’in Velayetinden sorulacaktır… Tarih-i Dimsek, c.1, s.41 ve s.263, c.2, s.282; ed-Durru’l-Mansur: ayetin tefsirinde: Mucemu’l- Kebir, c.3, s.112

Vakia 10 ..Ve herkesten öne gecenler (Rablerine) daha cok yaklaşanlardır…

‘’..Ali ibni Ebu Talib bu ümmetin icinde herkesten öne gecendir.

Gadir Hum – İlan Etmek :

Bu hadis yüzden fazla sahabe tarafından nakledilmiş.

Kadir hum Mekkeden Medineye giderken bir Vadi dir, aslında buradan bütün yollar ayrılıyor yani o zamanlar Mekkeden tek çıkış yolu olan bu yolun dağılma yeri de geçer. Şimdide adı Dört yol..

Paygamberin(sav) son haccında, o sabahı Allah tan bu ayet iner

Maide 67 “Ey Peygamber, bildir, sana Rabbinden indirilen emri ve eğer bu tebliği ifa etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur. Şüphe yok ki Allah, kafir olan kavme, doğru yola gitmek husuşunda başarı vermez.

..bu Ayetin anlami şudur ki, bu işi yaptığında kesin kesin birileri karşı cıkacaktı..

Rasulallah Veda Haccından dönerken Gadir Hum da bütün müslümanları toplamış Çemaat namazı kıldırmış.

Namazdan sonra yüksek bir yere cıkarak 100 bin civarında Hajjı ların bulundugunu nakl edilir, bu hutbeyi okumuş, kendisinin kısa bir süre sonra aralarından ayrılacağını belirterek orada bulunanlara ‘’ben inanan bütün kadın ve erkeklere kendi nefislerinden evla değil miyim ?’’ diye sormuş ‘’Evet, ya Resulullah’’ cevabını almış. Herşeyden daha önemli, bunun üzeri-ne imam Ali’yi yanına çağırıp elinden tutarak havaya kaldırmış

‘’Ben kimin mevlasıiysam Ali de onun mevlasıdır, diye buyurmuştur. Daha sonra Mevla imam Ali icin’’ Allah’ım onu sevenleri sev ona düşman olanlara düşman ol.

Bundan hemen sonra Peygambere bu ayet iner:

Maide 3 „....Bugün dininizi ikmal ettim, size verdiğim nimetimi tamamladım, size din olarak Müslümanlığı verdim de hoşnut oldum……

Bunun üzerine Peygamber (sav) herkesi Imam Ali (as) Biat etmesini Emr etmiş ve tebrik etmesini istemiş. Salim al-Bischri [al-muradschaat].

Bu Hadiseyi Peygamberin (sav) 110 Sahabesi, 84 Yol arkadaşı ve yüzlerce Islam Alimlerinden Nakil edilmiş.

Bazı Ravilerin aktarmasında Imam Ali (as) biat gününün Nezruz gününde olduğunu nakl ediyorlar, buda Peygamberin ve beraberinde gelen Kervanlar orada 3 gün Kaldıklarını ve bunu insanlara arkadan gelenlere söylemesi ve ögretmesi ve Imam Ali(as) Biatlerini tek tek yaptırmasının ispatı.

‘’...Ali bendendir, ben Ali’denim. Ali benden sonra her mümin velisidir. ’’Ben Hikmet sehriyim Ali onun kapisidir! Müstedrek-i Sahiheyn, c.3, s.126

“Ben ilmin şehriyim Ali onun kapısıdır. Her kim ilim şehrine dahil olmak isterse ona mutlaka kapıdan dahil olsun!.. Müstedrek-I Sahiheyn, c.3, s.122; Harezmi, Menakib, s.236

“Ali müslümanların efendisi, takva sahiplerinin imami ve nur yüzlerin önderidir. Muntehab-I Kenzu’l ummal, c.5, s.34

“Bu (Ali) benim kardeşim, benden sonra vasim ve halifemdir, onu dinleyin ve ona itaat edin.. Tarihi Taberi, c.2, s.319, Tarihi ibn-i Esir, c.2, s.62

“Her peygamberin bir Vasi’si vardir; Benim Vasi’mde Ali ibni Ebu Talib’tir.. Yenabiu’l Mevedde, s.79, Ibn-i Asakir (Safi-i)’in Tarihi, c.3, s.5, Menakib-i Harezmi, s.42

“Her kim, Benim gibi yaşamak, benim gibi ölmek, Rabbimin bana vaad ettiği ’Huld’ cennetine girmek istiyorsa; Ali ibn-i Ebu Talib’in VELAYETini kabul etsin. Cünkü o sizi asla hidayetten cıkarmaz ve asla dalalete iletmez.. Taberani, el-Kebir Tefsirinde, Kenzu’l-Ummal c.6, s.155, Müstedrek-i Sahihayn (Hakim), c.3, s.128

“Ben sakındıranım Ali ise hidayet edendir. Ey Ali benden sonra hidayete erenler seninle hidayete erecektir… Taberi’nin Tefsiri: c.13, s.208; Razı’nin Tefsiri, c.5, s.271; Ibn-i Kesir, c.2, s502; Sevahidu’t- Tenzil, c.1, s.293

Imam Ali (as) :”… Her yana sapan yollar arasında durdum, sizin için doğru yolun başında. Her tarafa bakıyordunuz; yoktu kılavuzunuz. Her yeri kazıyordunuz; yoktu suyunuz. Bu gün sessiz-dilsiz söylüyorum: Yiter gider ayrılan benden. Bana gösterildiği andan beri gercekte süphe etmedim. Musa gibi, kendisi icin korkmamıştı; korkmuştu bilgisizlerin üst olmasından sapıklıgın hükmetmesinden.

Bu gün ben ve siz, durmuşuz hak yolla batıl yolun üstünde, suya kavuşaçağından emin olan susamaz bir an… Nehcu’l Belaga s.63-64

Zuhruf 57 …Ve Meryem oglu örnek olarak getirildiğinde kavmin ondan yüz cevirmeye başladi…

-Bu ayet nazil olduktan sonra Imam Ali söyle buyurmuştur; “Bu ayet benimle ilgili nazil oldu… Nesai, Hasais-u Emiri’l Müminin, s.196 (103.Hadis); Sevahidu’t-Tenzil, c.2, s.161 (862. Hadis); Riyazu’n Nazıra; c.2, s.294

Kontakt

Ehli beyt Alevitischer Förderver. e.V

Tel.: +49 (0)69 24006960

Email: info@ehli-beyt.eu
Website: www.Ehli-beyt.eu