8.Ilahi Yolun Önderleri

“… Bizi doğru yola ilet. Nimetlendirdiğin kimselerin yoluna; Gazaba ugrayanların ve sapmışların değil.” Fatiha suresi

YOL: Belli bir maksat ile istenilen yere, hedefe gitmek icin üzerinde hareket edilen, canlının bulunduğu noksandan; yani kendisiyle (nefsiyle) kavusmak istediği hedef arası mesafedir.

Insan maksadını belirleyip, hedefine kavuşmak istemiyle harekete başlama aşamasında, maksadı ile ilgili ve kavuşmak istediği hedefine yönelik görüken birden fazla yol ile karşı karşıya kalabilir. Bu yollardan bazısının, gercekte o maksat ve hedefle hiçbir bağlantısı olmayabilir veya o maksat ve hedefle zahiri bazı irtibati ilgisi olsa da gerçekte saptırıcı etken olabilir… Veya maksatla ve hedefle ilgili kabul edilebilineçek (hatası sevabıyla) bir takim yollarda olabilir. Ama bizim belirtmek istedgimiz Kur’an’daki hidayet olunmak icin yakarış ile istenilen yol (sıratul mustakim); tek, kendine has, özel ve net bir yoldur. Kendine özgü sıfatları icerir; bu özellik ve sıfatlardan hicbiri en ufak günahı ve sapkınlıgı icermez. Bu asıl, ideal, kamil ve mükemmel olan hikmet, rahmet ve savdetin zirvesinden geçen yoldur. Her türlü dıs etkenden korunmuş özelliğe sahiptir. Inanan her insan, ömrünün her gününü bu yola hidayet olmak icin yakarışla geçirir.

İlahi Yol

Bu yol hakkında Resulullah sunları buyurmakta:

Bu yol, Nuh’un gemisi misali olan Ehl-i Beyt yoludur.!

“Benim Ehl-i Beyt’im Nuh’un gemisi gibidir; ona binen kurtulur, ondan yüz çeviren ise helak olur.“ Müstedreku’l Hakim, c.3, s.343 (Müslim’in sartiyla). Hakim bu hadisin senedinin sahih oldu-gunu söylemistir. Mecmau’z- Zevaid, c.9, s.168; Yenabiu’l-Mevedde, s.31; Kenzu’l- Evliya: c.4, s.306

Bu yol, Hikmet ve ilim Şehrine giden yoldur!

“Ben hikmet Şehriyim Ali onun kapısıdır.

Bu yol, bütün batıl yollar karşısında fazilet ve şeref yoludur.

“Ey insanlar! Hic şüphesiz fazilet ve şeref Allah’ın Resulüne ve onun zürriyetine aittir. O halde batıl sizi alıp kendisiyle sürüklemesin.

“Yıldızlar denizlerde yolunu kaybedenlerin k u r t u l m a l a r i n a v e s i l e o l d u g u g i b i, benim Ehl-i Beytim de ümmetimin ihtilaflarından kurtulmalarına vesiledir. Araplardan bir kabile onlarla muhalefet ederse, ihtilafa düşer ve şeytanın hizbinde yer alır.

Bu yol, Hakkı tanıtan Hak’kı gösteren Hakk’ka kavuşturan yoldur.

‘’Benim Ehl-i Beytimi, aranızda vücuttaki baş, baştaki iki göz kabul edin. Baş, gözler olmadan yolunu bulamaz.

‘’Biz Ehl-i Beyti sevmeye önem verin. Zira hiç süphesiz, bizi sevdiği halde ölen birisi bizim şefaatimiz ile cennete girecektir. Canım elinde olan Allah’a Andolsun ki, bizim (Ehl-i Beytin) hakkımızı tanımadan hiçbir kula yaptığı amel fayda vermez.

“… Sizin aranızdan iki değerli emanet bırakıyorum; birisi Allah’ın kitabıdır. Onda hidayet ve nur vardır, o halde Allah’ın Kitabına sarılıp onu sımsıkı tutun. Diğer ise benim Ehl-i Beytim dir. Ehl-i Beyti min hakkında size Allah’ı hatırlatırım.

“O ikisinden öne geçmeyin, yoksa helak olursunuz, ondan geriye de kalmayın yoksa helak olursunuz. Onlara bir şey öğretmeye kalkışmayın, zira onlar sizden daha bilginlerdir.

“Benden sonra oniki halife olacaktır ve onların hepsi Kureys’tendir. Oniki halife hüküm sürdüğü müddetce islam aziz olacaktır…

İmam Sadık (as) “Bu (Sıratıl Mustakim) Allah’ı bilmeye giden yoldur. Bu yolun iki yönü vardır, biri dünyada biri de ahrette. Dünyadaki yol, itaat edilmesi zorunlu imamdir. Imami tanıyan ve onun rehberliğinde yol alan bir kimse ahiretteki yoldan yani cehennem üzerinde kurulan köprüden geçer. Onu dünya hayatında tanımayan kimsenin de, ahirette ayağı kayar ve cehenneme yuvarlanır.“ El Meani

İmam Seccad (Zeynel Abidin)(as): “Allah ile Hücceti arasında bir hicab yoktur, hüccetini Allah’dan alıkoyacak bir perde yoktur. Biz Allah’ın kapılarıyız, biz doğru yoluz, biz Allah’iı bilgisinin mahalleriyiz, onun vahyinin tercümanlarıyız, onun birliğinin temel ilkeleriyiz ve onun sırlarının saklı bulunduğu heybeleriz. El.Meani

Enam: 153 “Budur benim doğru yolum, onu takip edin (ona uyun). Sizi ayıracak başka yollara sapmayın…

Bu ayetin tefsiriyle ilgili imam Muhammed Bakir (as) ve imam Sadık (as) söyle buyurmaktadır: “Burada doğru yol “Imam” demektir. Başka yollara sapmayın, yani sapık Imamların peşine takılmayın, yolunuzu şaşrırsınız. Allah’ın yolu bizim yolumuzdur…

Salebi, Tefsirinde Fatiha süresini tefsir ederken su hadisi nakletmiştir.“Doğru yol, Hz.Muhammed ve Ehl-i Beyt’inin yoludur.

“Yine aynı tefsirde“biz doğru yola hidayet et.“ “bizi Muhammed (sav) ve Ehl-i Beyt’inin sevgisine hidayet et demektir“ hadisini ibni Abbas’tan nakletmiştir.

Kur’an-i Kerim’de, Allah-u Teala geçmiş kavimleri, onlara gönderdiği Resullerini, kavimlerin Resullerine karşi tutumunu, onların sapıklıkları ve itaatlerini, Resullerin görevlerine şöyle buyuruyor: Suara: 109.. “De ki: Gercekte ben size gönderilmiş bir elciyim. Artik Allah’tan korkun itaat edin. Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yanlız alemlerin Rabbi’ne aittir…

Bakara: 124 …Bu ayetler, Allah’a iman ve Rasullerine imani işaret ederek kulların bu iman üzere itaat etmelerini vacibiyetine eşit tutmakta ama aynı konu “Hatemiyet“ noktasında yani son peygambere geldiğinde bir şart ve bir farklılığı işaret ederek, düşünülmesi ve dikkat edilmesi gerekli bir nokta karşımıza dikilmekte, Resulullah(sav)’in risaletine karşılık üçret istememezliğine rağmen, yakınlarına sevgiyi istisna ederek, Hatemiyet’ini bir hikmet binaen bir farka dikkat cekerek ortaya koymuştur…

Yaratılış; bizim Peygamber ile başlıyor!?

Ilahi görev; ilk peygamberden son peygambere kadar, bir esas uslüb üzere ilahi bir sünnet ile sürüyor!?

Her peygamberin zamanında ve ondan sonra onun neslinden pak kimseler O’nu destekliyor temsil ediyor, onun ilahi görevinin unutulması ve yok olmaması mücadelesi veriyor. Bunun böyle olmasını o peygamberler yakarış ile yüce yaratıcıdan (bir hikmete binaen) istiyorlar. Yüce yaratıcı da bu görevi onların nesilleri icerisinden nefisleri ve tüm yaşamlarında zulme bulaşmayan seçkin kullarına emanet ediyor.

Bakara: 124..Allah, (Ibrahim’e) ben seni insanlara imam edeceğim dedi. (Ibrahim de) soyundan da imamlar yap dedi..

Bakara: 129 ..Rabbimiz, onlarin içinden bir Resul gönder de senin ayetlerini okunsun, kitabı ve hikmetini öğretsin, onları tertemiz bir hale getirsin…

Enbiya 72 “Ona ishak’ı hediye ettik, Üstelik (torununu) Yakub’u da (verdik). Hepsini de salih insanlar yaptık…

Al-i imran: 40 “Imran’ın karısı: Ya Rabbi! Karnımda olanı sadece sana hizmet etmek üzere adadım, benden kabul buyur..

Al-i imran 38 …“Orada Zekeriyye Rabbine dua etti:“Ya Rabbi! Bana kendi katından temiz bir soy bahşet

Al-i imran: 39 … Allah sana, Allah’tan gelen, sözü tasdik eden, efendi, iffetli, iyilerden bir Resul olarak Yahya’yı müjdeler…

Ta-ha: 25-34 … “(Musa)dedi:”Ya Rabbi! Benim gögsüme genişlik ver, benim işimi kolaylastır, dilimi çöz, sözümü iyi anlasınlar ve bana ehlimden bir vezir ver; Kardeşim Harun’u! Onunla sırtımı güclendir, onu işimde ortak et ki; seni çok analım ve tesbih edelim…

Ta-ha: 36 … “(Allah) dedi ki: Ey Musa istediğin sana verilmiştir…

Meryem: 58 “Işte bunlar, Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerden; Adem’in soyundan ve Nuh ile beraber taşıdıklarımızdan (Nuh’un ehlinden), Ibrahim ve Israil (Yakub)’un soyundan, doğru yola hidayet ettiklerimizden ve seçtiklerimizdendir…..

Al-i imran 34 …“Allah Adem’i, Nuh’u, Ibrahim ailesini seçip alemlere üstün kıldı. Onlar birbirlerinden türeyen nesildir…

Evet, bu ayetlerden”ilahi süregin”, bu şekilde ilahi bir hikmete binaen sünnetullah oluşu açikca ortadadır. Bu “ilahi nesli-süregi”, sünnetullah cercevesinde değerlendirerek; istemin, kimin istediği; kimden istendiği; neden ve kimler için istendiği; neticede yüce Yaratıcının bunu tarihsel süreçte görülen yaşamda gercekleşmiş olması düşünüldüğünde bu hikmet aydınlanmış ve anlaşılmış olacaktır.

Hani müşrikler O rahmet peygamberi (sav) için oğlu öldüğünde O’nun soyu kesildi, ölünce kendi de unutulur dedi!.”Demiyorlar mıydı? Ve buna Yüce Allah Kevser’le cevap vermedi mi?!

Kavser Suresi “(Ey Muhammed!) Biz sana `Kevser’i verdik. Öyleyse Rabbin için namaz kıl, kurban kes…Asıl ‘ebter’olan (soyu kesik) sana buğz edendir.

Ve Insirah suresinde Musa (as)’ın Allah’tan yakarış ile istediklerinin cevabını Allah’ın alemlere rahmet son peygamberine hitab buyurmuş olduğunu göremiyor muyuz?

Kendisine gelen ilimden sonra O’nunla cekişenlere; Allah, Peygamber’den oğullarını, kadınlarını ve nefislerini cağırarak Lanetleşmelerini istediğinde Allah Resulü ne yaptı? Ve kimlerle yola çıktı?

Ahzab: 33--- Acaba Yüce Allah’ın Kur’an-i Kerim’de Ehl-i Beyt’tenç rics’i uzaklaştırmayı, onları tahir/pak etmeyi irad etmesi”bizlere bir şey imaj etmemekte midir? …

Sura: 23 …Yine Yüce Allah’ın Peygamberine risalet görevinden dolayi hicbir ücret istemediği ama yakınlarını istisna ederek buna karşılık ücret olarak yakınlarına sevgi istemesi..

Sebe: 47 …ve bu isteğin yani bu ücretin insanların kendileri icin oluşunu bildirmesi ..

Imam Ali: Nehcu’l Belaga’:

“Nereye gidiyorsunuz?! Nereye yöneliyorsunuz?! Bayraklar yücelmiş, ayetler apacık ve alametler dikilmiştir. O halde nereye sapırılıyorsunuz?!. Ve nasıl körleştirilebilirsiniz?! Oysa ki Peygamberinizin Ehl-i Beyt’i sizin aranızda bulunmaktadir. Onlar halkin öncüleri, dinin önderleri ve doğruluğun dilleridirler. O halde onlara Kur’anın en iyi derecesinde yer verin ve susuz develerin suya koşarak gittigi gibi onlara koşun. Ey insanlar! Bu hususta Resulullah’a itaat edin. Cünkü bizden olan birisi ölse bile ölü değildir ve bizden olan çürüyüp gitse bile çürümemiştir. Tanıyıp bilmediğiniz bir şeyi söylemeyin. Çünkü hakkın çoğu size ağır gelip inkar ettiğiniz şeylerdir. Aleyhine bir hüccetinizin olmadığı sahsı mazur görün. (Ben o kimseyim). Sizin aranızda “sakaleyn’den (iki değerli emanetten) büyüğü tutup, küçüğü bir kenara atılmadı mı? (Buna rağmen yine) sizin aranızda imanın bayrağını diken ben oldum…”

Kontakt

Ehli beyt Alevitischer Förderver. e.V

Tel.: +49 (0)69 24006960

Email: info@ehli-beyt.eu
Website: www.Ehli-beyt.eu