3. Vasat Ümmeti
Allah-u Teala bu ümmetle ilgili söyle buyurmakta:
Al-i imran 110 Siz insanlar için meydana çıkarılan en hayırlı ümmetsiniz; insanlara iyiliği emredersiniz, kötülükte bulunmamalarını söylersiniz ve Allah'a inanırsınız…..
Maide 54 “ Ey inananlar, içinizden kim çıkar da dininden dönerse Allah onlara bedel öyle bir kavim getirecektir yakında ki o onları sevecek, onlar da, onu sevecek, inananlara karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı yüce olacak o kavim. Allah yolunda savaşacaklar ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmayacaklar....
Bu ayette “ Ey iman edenler!“ diyerek hitap etmekte, inananları uyararak; Dikkat edin! Allah’a Peygamber’e itaat edin, iyilik üzere olun, Allah’in sizin icin belirttiği sıfatlarla yaşayın. Allah’a Resulüne muhalefet etmeyin. Dininizin emir ve nehiylerine sıkıca sarılın. Düştügünüz ihtilaflarda geregi gibi Allah’a ve Resulüne dönün, grubunuz ve ümmetinizden kopmayin, dininizden dönmeyin!...Buyurmaktadir
Ama bütün bunlara rağmen hüsrana doğru kopmalar var ve olagelmiştir? Bu da insana, ümmete, insanlığa zarardir. Oysa Hak Teala dosdoğru hak yolu cizmiş!! Ifrat ve tefrittin olmadığı, eşsiz, tüm insanlara ve dinlere örnek, adillerin, doğruların, müminlerin yolu olan“Vasat yolu“belirtmiştir.
Bakara 2/143.. İşte böylece bütün insanlara tanıklık etmeniz, Peygamberin de size tanık olması için sizi, doğru yolun tam ortasında giden bir ümmet yapmışızdir. Zaten evvelce yöneldiğin Ka'be'yi kıble yapışımızdan maksat da ancak Peygambere uyacak olanları,
Burada vasat ümmet belirtiliyor, ümmetin önemli bir sıfatı belirtiliyor:“ insanlara şahit“ insanlara Allah adına bilgi veren tebliğ eden, örnek olan, tanıklık eden. Ama burada ayrıca çok önemli bir vurgu var. O da; bu Vasat ümmetin ferdi olabilmenin bir özelliği / şartı; “Peygamber’e uymak, itaat etmek, tabi olmak”. çünkü bu yol “Peygamber’e itaatle Allah’a giden mü’minlerin yoludur.
Nisa 115 ..Kim de kendisine doğru yol belli olduktan sonra Peygambere itaat etmez ve mü’minlerin yolundan baska bir yola uyarsa onu döndügü yolda birakiriz ve cehenneme sokariz. Ne kötü bir gidis yeridir.!
Ve ümmetin bu sapması bütün Peygamberler döneminde de Peygambere itaatsizlikten kaynaklanmıştır.
Imam Sadık (as) Bakara 61 ..
haksız yere peygamberi öldürüyorlar…
Ayetinin tefsirinde şöyle buyuruyorlar:” Onlar peygamberlerini öldürmediler. Onlar peygamberleri duydular ama onlara itaat etmediler, sırt cevirdiler. Peygamberlerin hedeflerini öldürdüler. Bu yüzden onlar için “Peygamberleri öldürenler” buyurulmakta
Peygambere itaat etmeyen, O’na sırt çeviren onu öldürmüş gibidir. Çünkü Peygamberin varlığı ve tüm sözleri ilahi hedef içindir. Ilahi hedefe vurulan her darbede Peygambere ve mü’minlere vurulmuş sayılır.
Islam dininde ifrat ve tefrit yönünde çıkan cereyanlar, ümmette bazı sapmaların varlığına neden olmuştur. Bu da peygamberi iyi tanıyamamak ve anlayamamak, itaat edilmesi gereken kimseleri doğru tespit edip itaati gereği gibi gerçekleştirmemek, sorunlar ve ihtilafların cözümündeki doğru yolu keşf edememek, nefsin kötü arzularına ve şeytanın vesveselerine kapılmak yüzündendir.
Maide 3 ..Bugün sizin icin dininizi kemale erdirdim; ve üzerinizdeki ni’metimi tamamladım…
Ayetini nazıl etmiş oldugu halde; bazıları dinde eksik varmışcasına dine bir şeyler katmaya; bazıları da fazlalık varmişcasına bazı şeyleri eksiltmeye calışmışlar ve hala bu ruhla amel edenler bulunmaktadir.
Henüz O’na itaatsizlikler neticesi azaba düşüleçeği bilincinin tazeliğine rağmen Peygamberin saglığında bile Müslümanlar icerisinde O’na karşı itaatsizlikler, saygısızlıklar görülmekteydi. Oysa Allah şöyle buyurmakta idi.
Al-i Imran: 31 …De ki eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın…
Evet ümmetin bugüne dek ihtilaflar icerisinde, dağınık, azgın dalgalar arasında zayıf düşmüş halde varlığın sürdürmesi; Peygamber’in bulunduğu o günden beri Peygambere itaatte kusurdan dolayıdir.
Ve bu kusurların getirdiği sonuçlar bugüne kadar ümmetin vahdetine, vasat ümmet yolunda ilerlemesine zarar getirmiş, ifrat ve tefrit bulutlarını Müslümanlar üzerine cekerek; Müslümanları birbirlerini tekfir ettiği üzücü noktaya kadar itmiştir.